Bu kuşkuları şöyle sıralayabiliriz.
TC daha önce kesinlikle silah bırakılacak diyordu, sonra ise PKK sınır dışına çekilsin diyor. Buradanda anlaşılıyorki TC nin silah bırakılsın istemi sadece Kuzeyde silahlı güç kalmasın demekten ibarettir.
Demek ki TC ninde kendine göre bir planı vardır.
PKK nin silah birakmasını istediğini hiç sanmıyorum.Bunun nedeni ise Güney Kürdistan ve Güneybatı Kürdistandaki hareketlenmelerden dolayı olsa.
Bunları neden söylüyorum?
Neçirvan Barzani bağımsızlığa doğru adım adım ilerliyoruz açıklaması beni böyle düşündürmeye yöneltti.
Güney Kürdistanda olası bağımsızlığa karşı PKK yi kullanabiliriz düşüncesi daha ağır basmaktadır. Çünkü 2000 li yıllardaki geri çekilme sonrası Güneye karşı PKK nin düşmanca tutumu çatışmalara yol açmış YNK-PKK arasında yaşanan kısa süreli savaşta 500 Kürdistanlı savasçı her iki taraftan olmak üzere bu çatışmalarda öldüldü.
Yine Öcalan'ın Imralıdan Güney Kürdistana yönelik düşmanca söylemleri hala hafızalarda tazeliğini korumaktadır.
Isterseniz Öcalanin o dönemlerde Güney Kürdistan ile ilgili söylemlerine kisaca bakalim.
-Güneyde milliyetçi bir devlet kuruluyor bu Türkiye için büyük bir tehlikedir.
-Güneydeki oluşuma kesinlikle müdahalede bulunmalı, devlet bize destek versin bunu biz engelleriz diyordu. Hatta "güneyin panzehiriyiz "açıklamalarıda unutulmamalı.
-Yine 2000 de YNK ile savaş kararının 7.kongrede alınmak istenmesi.
Bütün bu planlar 2003 te ABD nin Iraka girmesiyle bozuldu.
Şimdi ise Güney-batıda Türkiyenin emelleri için silahlı güçler devrede tutulmak istenmektedir. Bunun ilk sinyalinide Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk ile yapılan ilk görüşmede Öcalan tarafından verilmişti.
Ne demişti?
Esed gidicidir, PYD Suriye muhalefeti ile görüşmelidir. Ardından sınırdaki çatışmalar bıçak gibi kesildi ve görüşüldüğüde basına yansıdı.
Türkiyenin planı ise kuzeydeki Öcalan ve AKP barışına benzer bir çözümün, Suriyenin üniter yapısı bozulmadan Türkiye gibi Kürtlerin yeni Suriye statüsü içinde kalmalarıdır. Türkiye Güney Kürdistan örneğinin Güneybatıda tekrarlanmamasını arzulamaktadır.
Aksi bir durumda PYD nin silahlı güçlerinin olası duruma müdahalede bulunmasıdır.
Umarım ben yanilirim.
Güney Kürdistanda olası bağımsızlığa karşı PKK yi kullanabiliriz düşüncesi daha ağır basmaktadır. Çünkü 2000 li yıllardaki geri çekilme sonrası Güneye karşı PKK nin düşmanca tutumu çatışmalara yol açmış YNK-PKK arasında yaşanan kısa süreli savaşta 500 Kürdistanlı savasçı her iki taraftan olmak üzere bu çatışmalarda öldüldü.
Yine Öcalan'ın Imralıdan Güney Kürdistana yönelik düşmanca söylemleri hala hafızalarda tazeliğini korumaktadır.
Isterseniz Öcalanin o dönemlerde Güney Kürdistan ile ilgili söylemlerine kisaca bakalim.
-Güneyde milliyetçi bir devlet kuruluyor bu Türkiye için büyük bir tehlikedir.
-Güneydeki oluşuma kesinlikle müdahalede bulunmalı, devlet bize destek versin bunu biz engelleriz diyordu. Hatta "güneyin panzehiriyiz "açıklamalarıda unutulmamalı.
-Yine 2000 de YNK ile savaş kararının 7.kongrede alınmak istenmesi.
Bütün bu planlar 2003 te ABD nin Iraka girmesiyle bozuldu.
Şimdi ise Güney-batıda Türkiyenin emelleri için silahlı güçler devrede tutulmak istenmektedir. Bunun ilk sinyalinide Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk ile yapılan ilk görüşmede Öcalan tarafından verilmişti.
Ne demişti?
Esed gidicidir, PYD Suriye muhalefeti ile görüşmelidir. Ardından sınırdaki çatışmalar bıçak gibi kesildi ve görüşüldüğüde basına yansıdı.
Türkiyenin planı ise kuzeydeki Öcalan ve AKP barışına benzer bir çözümün, Suriyenin üniter yapısı bozulmadan Türkiye gibi Kürtlerin yeni Suriye statüsü içinde kalmalarıdır. Türkiye Güney Kürdistan örneğinin Güneybatıda tekrarlanmamasını arzulamaktadır.
Aksi bir durumda PYD nin silahlı güçlerinin olası duruma müdahalede bulunmasıdır.
Umarım ben yanilirim.
