Çırê Musyon

10 Ekim 2013 Perşembe

SANAL BIR ULUS " TÜRKLÜK "




"Türk’üm, doğruyum, çalışkanım."
'Ne mutlu Türküm diyene'
  Türklüğün tanımı bu kadardır..

Kendini türk gören herkese öğretilen bu yalanlardır..
Evinde cecen,abaza,bosnak,pomak,arnavut,rum,ermeni,arap veya Kürt.
Sokaga çıkınca turnusol kağıdı gibi renk değişen toplulukların ortak adıdır.
Sözün kısası yaratılan  sanal bir ulusun adıdır Türklük.
Yukarıda adı geçen bu devsirilimis toplulukların literatüründe,Türk’ten daha güçlü, daha kahraman, daha dürüst, daha akıllı yeryüzünde bir ulus daha yoktur.


Peki !
Nasıl olusturuldu?
Anadoluya, Balkanlardan,Kafkasyadan gelerek yerlesen Ortadoks Hiristiyan halklarin tümü devşirilerek önce müslümanlaştırıldılar ardındanda Türkleştirildiler..


Yüzyil önce bugün konusulan Türkceden  bir tek edebi eser gösteremezsiniz.
Sadece yüzyildir ayni dili konuşan bu topluluklar nasıl oluyorda binlerce yıllık tarihin ortak mirasçıları oluyorlar.?
Yine her yil düzenlenen Türk kurultaylarında bir araya gelen farklı etnik kökenden ve kendini Türk sayan toplulukların ortak bir dilleride yoktur. Bu kurultaylarda konuşulan ortak dil ise Rusçadır.


Türk siyasetci ve tarihcilerinin agzindan sıkça duyarsınız. Çagdışı, gerici Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkıp yerine Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduklarını her temsilde söylerler , Kendini türk gören herkes bu yalana  inanmış...
Ancak okullarda ders olarak okutulan tarih hicte öyle demiyor.
Osmanlı ve Selcuklular övüle övüle bitirilemiyor.

Emperyalizme karşı kurtuluş savaşı verdik yalanınada yediden yetmişine herkes inanıyor.
Oysa ülkeyi işgal eden, osmanlıyı ortadan kaldıran emperyalistlerin askerlerine bir tek kurşun bile sıkılmadığını hiçbiri bilmiyor ve bilenlerde asla bunu konuşmaz...
Kurtuluş şavaşı olarak anlatılan özünde Ege ve Marmara'ya ingilizlerin yardımcı kuvvet olarak çağırdığı küçük Yunan askeri kuvvetleri ile kısmı yerlerde yapılan muhaberelerdir..
Hatta hiç olmamış 2. inönü savaşı, 1920 de açılan Ankara meclisi için yapilmis bir jesttir.

Birinci Dünya Savaşı’nda güya yedi dühel birleşmiş  Osmanlıyı  yıkmışlardı.
Bazende eskiyi kendileri yıkmış yerine yenisini kurdukları yalanıdır..
Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkmak iyi miydi, kötü müydü, bunu kimse ne biliyor nede sorguluyor.
Oysa Alman emperyalizmi adına savaşa giren Osmanlının varlığına Ingiliz emperyalizmi ve mütefikleri son vermisti.
Oysa 1.cihan savaşında osmanlıya kimse saldırmamıştı, Alman zırhlılarıyla Rusya sahillerini bombalayıp savaşa giren Osmanlının kendisiydi.
Ruslarla Osmanlıların tarihte dokuz muharebe yaptığını, sadece birini osmanlının kazandığını sekizini kaybettiğini okullarda ders veren öğretmenler dahil hiç kimse bilmiyor.

Savaşlarda,alınan yenılgiler ya kalleşlık ya da ihanet sonucu olduğu anlatılır.
Nedeni ise düşmanları onlara yenilmedikleri içindi.
Saldıranda hep kendileriydi, yenilende, ama suçlu  olan hep düşmandı.
Ne kusur işlerlerse işlesinler suçlu hep başkasıdır. Herhangi bir tartışmanın yada bir çatışmanın bir yanında türk varsa, haklı olan mutlaka kendileridir.
Başka ülkelerin topraklarını işgal etmek Türkler için haktır, karşı koyanlar için ise hep haksızlıktır...
Kendilerine sorma gereği hiç duymazlar..

Başkalarına karşı savaşırken kendi savaşlarını kutsal sayarlar...
Yunanlılar,Bulgarlar,Sırplar ,Araplar Osmanlı’ya karşı bağımsızlık savaşı verdiğinde ise bunun adı kahpelik oluyor..
 Madem bu kadar kahraman ve dünyaya boyun eğdiren bir millet ise,, neden 3 milyon Km karelik toprağın 4/3 nü düşman dediklerinize kaptırdınız?
O topraklarda işgalci olduklarını asla söylemezler..
Işgalci değildiyseniz niçin şimdi işgal altında olan topraklarınızı geri istemiyorsunuz..?

Bağımsızlık savaşı iyi bir şey mi kötü bir şey midir,  onların literatüründe kendileri yapıyorsa iyidir, başkaları yapıyorsa kötüdür.


Yıkmakla övündüleri ve gerici dedikleri Osmanlıyı onlarmı  yoksa emperyalistlermi yıkmıştı,,büyük çoğunluk bunu bilmezken, bilenlerde, hep uydurulmuş bu hikayeler üzerinden konuşur.

Şimdilerde ise Osmanlının  ardılı olduklarini atam ve ejdadım diye sahiplenirken, kimse ne gerek vardı onu yıkıp yerine Türkiye Cumhuriyetini kurdunuz diye kendi kendine sormaz.
Kendıne ait ülkesini kendi eliyle yıkıp yerine yenisini kuran tek millet..
Sormazlarmı,,
O zaman Osmanlı  kimdi...?


Yenilgiler tarihte hep kısa, zaferler ise uzun anlatılır.
Balkan Savaşlarından hiç bahsedilmez bile.
Hele hele ittihatçıların rezilliklerini hiç konuşmazlar.....
Niğbolu zaferi bizansa karşı ,en kısa sürede (2 saat) icinde alınmış bir zafer olarak anlatılır.
O çağın tekniği ile bu mümkün mü?
Bunu öğreten öğretmenler dahil hiç kimse sorgulamaz bile.
Sarıkamış faciasının içyüzünü, Ermeni kıyımını, Kürt halkının haklı mücadelesinin kanla bastırıldığını okullarda öğrenmiş bir tek türk çocuğu yoktur.


Bütün dünyanın düşmanlık ettiği, böldüğü, parçaladığı "fakir ve gururlu" bir millet bilirler kendilerini.
Başka ülkelerin neden "gurursuz ve zengin" olduğunu anlatan bir öğretmene hiç rastlanmaz.
Türküz, doğruyuz, çalışkanız, akıllıyız, kahramanız hep bu yalanlarla çocuklar yetiştirildi.
Düşman tabir ettikleri ise  Türkiyeyi ve Türkleri sevmeyen alçaklardı.
Türkün olmadığı bir dünyanın tarihi asla olmaz...
 Okullarda öğretilen Türklüğün özeti kısaca bu.



Bu yalanlarla yetişmiş birilerini çağdaş dünyanın insanı yapmak çok zordur..
Sırf Türk oldukları için çok adaletli,, dürüst,,kahraman ve güçlü  olduklarına inandırılmışlar,  başka bir şey yapmalarınada zaten gerek yoktur.
Bunun böyle olmadığını  yazan namuslu aydın yazar ve siyasiler önce lanetlenir,,hain ilan edilir,,sonrada geregi yapilir ya hapse atılır yada  öldürülür.


Televizyonlarda  "ben Türk oğlu Türk’üm," diye bağıran, silaha el basan, cinayetleri kudsayan, hayata düşman tuhaf insanların "Türk" olduğuna inandırılmış bir toplum...Vatan için savunmasız insanların elllerini kollarını arkadan bağlayarak kurşunlayanların çok cesur ve kahraman sayıldığı bir toplum.

Cinayet işleyen eğer vatan için işledim diyorsa, tipki Hrant DINK'in ve binlerce Kürdün katilleri gibi,,o  zaten toplumun kahramanıdır ve cezai müeyyidede uygulanmaz..Zaten yurtsever olduğu ve devleti icin yapmistir...


Anadilini bile doğru düzgün konuşamayan, ömründe bir tek kitap okumamış, kendi edebiyatına da kendi diline de yabancı insanlar toplulugunun adıdır Türklük...

Ne dünya edebiyatına ne düşünce nede sanat tarihine bir tek eser verememiş  milletin adıdır Türklük
Yalan ve uydurulan bilgilendirmelerle donatılmış, gerçeklerden  habersiz bir topluluğun adıdır Türklük...
Sırf türk oldukları için mükemmel olduklarına inandırılmış, % 80 i başka halklardan devşirilmiş,, evde Rum,Ermeni,Kürt,Arap,Çerkez,Boşnak,Arnavut,Abaza,, sokaga çıkınca Türk olduğunu gögsünü gere gere haykıran büyük bir topluluğun adıdır Türklük.

Kısaca türkün ve türklüğün özeti budur.

Irfan Kaya

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder